Bölüm 2

“Ve sahnede…Bambi!” DJ, sahne adımı kullanarak anons ediyor.

Dans etmek benim için doğal – müzik her zaman bedenimde kendimi evimde hissettirir, ve müzik seksi olduğunda? İşte o zaman ben de seksi hissederim. Müziğin zirve noktasında saçlarımı geriye savuruyorum, gözlerim doğrudan önümdeki para koltuğunda oturan adama odaklanıyor, orada olmak için büyük bir meblağ ödemiş.

Vücudumu yavaş ve çekici hareketlerle oynatırken, spot ışığı üzerimde, bu da VIP'nin yüz detaylarını göremediğim anlamına geliyor. Ama ayrıntıları görmesem bile, odadaki en önemli adamın o olduğunu hissedebiliyorum. Gücünü adeta yayılıyor.

Kaslı siluetinin güçlü hatlarına bakarken nefesim kesiliyor. Eğer Mafya Kralı buradaysa, kesinlikle bu o. Gölgelere ait bir adam gibi görünüyor ve burada başka erkekler olsa da, sanki sadece onun için dans ediyormuşum gibi hissediyorum.

Mafya Kralı’nın gözleri bana kilitlenmiş, altı inçlik topuklarımın üzerine kalkarken ve yavaşça havaya yükselirken. Ona her bir parçamı iyice göstermeme izin verdikten sonra, gülümsüyor ve direğe doğru hareket ediyorum.

Karanlıkta mı hayal görüyorum? Yoksa beni izleyişinde tanıdık bir şey mi var?

Bu düşünceyi bırakıp en iyi numaralarıma odaklanıyorum. Bacağımı direğe dolayarak, kendimi döndürüp saçlarımı genişçe açarken, bu gece numaralarımın işe yaradığını görüyorum.

Bağırışlar ve ıslıklar başlıyor, Mafya Kralı öne eğilip sahnenin önüne bir tomar para bırakıyor.

Neredeyse duraksayacak gibi oluyorum.

Ciddi misin? Dansımın bu kadar erken safhasında bu kadar çok nakit mi?

Sandalyeye yaslanıyor, koyu kaşını kaldırarak bana daha fazlasını göstermem için davet ediyor.

Ben de yapıyorum. Tempomu artırıyorum, direğin etrafında dönerken sırtımı kavisliyorum, direğe tırmanıp yavaşça aşağı kayıyorum. Şarkım bittiğinde, yığının üstünde daha fazla para olduğunu görmek beni heyecanlandırıyor.

“Teşekkürler,” diye mırıldanıyorum, sahnenin son kısmında ona doğru sürünerek. “Dansımı beğendiğine sevindim.” O mavi-gri gözlerinde gerçekten tanıdık bir şey var...

Yığınlara uzanıyorum, ama aniden etli bir el başka bir tomar parayı yanına çarpıyor, beni şaşırtıyor.

“Onun koyduğunun iki katı, tatlım,” adam dişlerini sıkarak, “ve seni arka odada özel bir dans için alacağım.”

“Üzgünüm,” diyorum, kirpiklerimi indirerek. “Ben sadece sahne kızıyım.”

Pete’in bu adamlara ne isterlerse vermemi söylediğini biliyorum, ama gerçekten kimseye dokunmak istemiyorum.

“Hadi ama,” adam kalın parmaklarıyla çenemi tutup yüzümü yukarı çekerek, “Senin gibi güzel bir fahişe? Sadece dans etmekten fazlasını yapabileceğine bahse girerim –“

Şaşkınlıkla yüzümü ellerinden çekip sahnenin kenarından kayarken, ondan mümkün olduğunca çabuk uzaklaşmak istiyorum.

“Dedim ki,” adam hırlayarak beni yakalayıp yüzüme bir tomar parayla vururken, “seni istiyorum, küçük orospu. Ve bunun için ödemeye hazırım, bu yüzden lanet olasıca –“

Çığlık atıyorum, adamdan uzaklaşmaya çalışıyorum, ama benden çok daha büyük!

Aniden adam bağırıyor ve düşüyor, beni tutuşu sendelememe neden oluyor.

Kendimi toparladığımda, gözlerim kocaman açılıyor. Mafya Kralı doğruluyor, elleri kanlı. Beni yakalayan adam - yerde yatıyor ve ağzından kan akıyor.

“Aman tanrım,” diye nefesimi tutuyorum.

“Şunu buradan çıkarın!” Mafya Kralı bodyguardlara bağırıyor, sonra cebinden bir mendil çıkarıp bana dönerek elini siliyor. Gözlerindeki öfkeyi görünce bir adım geri çekiliyorum.

“Al,” Mafya Kralı kolumu bırakarak sahnedeki para destelerini alıyor. “Bunu al ve buradan defol.”

“Ne…” diye fısıldıyorum, parayı elime tutuştururken. “Ama ben…”

“Bana güven, Bambi,” diyor kuru bir sesle. “Hak ettin. Şimdi defol.”

Arkasını dönüp beni bodyguardlardan ayırıyor, ben de bara doğru koşuyorum, arkasına saklanıyorum.

Anthony bana şaşkınlıkla bakıyor. “İyi misin!?”

“Anthony…” diye fısıldıyorum, elimdeki para destelerini göstererek. Şaşkınlıkla onlara bakıyorum.

“Vay canına Iris!” Anthony fısıldıyor, paraya daha yakından bakarak. “Bu kadar para bir dans için mi!?”

“Biliyorum!” diye cıvıldıyorum, “Bu borcumuzu ödemeye çok yaklaşmamızı sağlayacak –“

Anthony yüzünü ovuşturarak iç çekiyor.

“Ne oldu?” diye soruyorum, ona kaşlarımı çatarak.

“Keşke bu parayı kendine harcasaydın Iris, o asalak yerine.”

“Anthony,” diye iç çekiyorum, omuzlarım düşüyor. “Bunu sana tekrar açıklamak istemiyorum.”

Danslarım bittikten sonra her zaman Anthony ile takılırım ama eğer kaba olacaksa, sessizce paramı sayarım. Bunu yaparken, eski arkadaşım Christian’a göndereceğim e-postayı zihnimde tasarlıyorum.

Christian – o beni anlardı. O, kardeşimin en iyi arkadaşıydı. Beni her zaman küçük bir kız kardeş olarak görse de, beni herkesten daha iyi anlardı. Ayrıca bana Daisy derdi ve bu hoşuma giderdi.

Christian taşındıktan sonra onunla iletişimde kaldım - ama hiç cevap vermedi. Ve e-postalarımı okumadığından emin olsam da… alışkanlığı sürdürüyorum, eğlenceli geliyor.

İçimden, Christian’a bu gecemi nasıl anlatacağımı tartışıyorum. Ona zaferimden bahsetmek istiyorum – Christian’ın benimle gurur duymasını her zaman istemişimdir. Ama e-postalarımda gerçeği biraz çarpıtıyorum. Örneğin, bir şirket dansçısı olduğumu yazıyorum, bu doğru…

Sadece dans tarzımın egzotik olduğunu, artık bale olmadığını belirtmiyorum. Güçlü bir müşteriyi etkilediğimi ve büyük bir prim aldığımı Christian’a anlatmak için heyecanlanıyorum. Ama gerçekten, müşteri Mafya Kralı olduğunu söylesem nasıl hissederdi?

İç çekiyorum, Christian’ın muhtemelen mutlu olmayacağını düşünüyorum. O her zaman güvende olmamı isterdi ve Mafya Kralı için dans etmek? Christian kesinlikle onaylamazdı.

E-postamı nasıl yazacağımı tam olarak düşünürken adımı duyuyorum.

“Bu Iris mi?” İki adam barın kenarından bakıyor.

Anthony önümde duruyor, ben geri çekiliyorum. Gerçek adımı nasıl bildiler? Burada her zaman Bambi olarak biliniyorum.

“Kim soruyor?” diye soruyor Anthony, temkinli.

“Seni ilgilendirmez,” diyor uzun olan zorba, Anthony’i itip bana doğru ilerleyerek. “O parayı ver küçük kız. Artık Don Bonetti için çalışıyorsun.”

Çenem neredeyse yere düşüyor.